Sosyal Ağ Temsilcilerinin iletişim bilgilerine Sosyal Ağ Temsilcileri adresinden ulaşabilirsiniz.
Tüm sosyal ağ platformlarının Kullanım Şartlarında ilgili platformu hangi yaş grubunun kullanabileceğini belirten uyarılar bulunmaktadır. Yaş kontrolü sosyal ağ platformlarına üye olunurken beyana esas şekilde yapılabilmekte bu sebeple pratikte sağlıklı şekilde kontrolü mümkün olamamaktadır.
Bununla birlikte özellikle ebeveynler hangi sosyal ağ platformlarının hangi yaş grubundaki çocuklara uygun olduğunu gösteren aşağıdaki infografikten faydalanarak çocuklarının sosyal ağ kullanım alışkanlıklarını kontrol edebilirler.
TikTok'ta bir sorunu bildirmek için Bir Problemi Rapor Et sayfasını kullanabilirsiniz.
Instagram'ın "Bir şeyi şikayet edin - Başkasını taklit eden hesaplar" bağlantısından destek alabilirsiniz.
Taklitçi bir hesap bildirmek istiyorum linkinden destek alabilirsiniz.
Bir Facebook hesabınız varsa ve sizi veya tanıdığınız birini taklit eden birisini şikayet etmek istiyorsanız:
Facebook'ta Taklit bir hesabı nasıl şikayet ederim? linkinden destek alabilirsiniz.
TikTok'ta taklit hesabı şikayet için uygulamada ilgili profile girdikten sonra sağ üst alanında bulunan üç noktaya tıklayıp, ardından gelen ekranda "Rapor et" butonuna tıklayarak ‘’Birisini taklit etme’’ seçeneğini işaretleyebilirsiniz.
Gizlilik haklarının ihlal edilmiş olabileceğini bildirmek isteyen kişiler sosyal medya uygulamalarının;
- Youtube Gizlilik Şikayet Süreci
- Twitter Paylaşılan Gizli Bilgileri Bildirme
- Instagram Gizlilik Hakları Şikayet
- Facebook Şantaj, Mahrem Görüntüler Şikayet
- TikTok'un Bir Problemi Rapor Et sayfasındaki adımları uygulayabilir ya da ilgili profilin ana sayfasında sağ üst taraftaki üç noktaya tıklayıp, Rapor Et - Hesabı Bildirin - Birisini Taklit Etme adımlarını uygulayabilirsiniz.
Sosyal Medya ve İnternette Yalan Haber Nasıl Tespit Edilir?
Giderek artan sosyal medya kullanımı, toplumdaki her bireye düşüncelerini paylaşabilme olanağı sunuyor. Bunu pozitif ve lehimize bir durum olarak görsek de; manipüle edici, provoke edici, yalan ve yanıltıcı bilginin yayılması açısından bakıldığında durum pek de iç açıcı değil!
Sosyal medyada yalan haber ve yanlış bilginin, "eğlence veya siyasi propaganda amacıyla" dolaşıma sokulduğunu düşünenlerin yanı sıra, yaşanan bilgi kirliliğinin "kötü niyetli çevreler tarafından kasıtlı yapıldığını" söyleyenler de var. Dünyada ve ülkemizde sosyal medya aracılığıyla yaşanan toplumsal, siyasi olaylara ve çeşitli terör olaylarına bakıldığında, üretilen bilgi kirliliğinin, propaganda amaçlı olduğu ve bu işin örgütlü bir şekilde, kitleleri harekete geçirmek, kamu düzenini bozmak ve zarar vermek amacıyla oluşturulduğu görülüyor.
Sosyal medyanın, kişisel hesaplardan anında yapılan paylaşımlar nedeniyle, haberin bireylere ulaşmasında zaman ve hız açısından avantajlı olduğu bilinse de; güvenilirlik, doğruluk, manipüle etme (Çıkarlar doğrultusunda yönlendirme) bilgiyi çarpıtma ve çevrimiçi radikalleşme konularında tehlike oluşturduğu su götürmez bir gerçek.
Bilen ile bilmeyen, iyi veya kötü, doğru ile yalan, enformasyon ile dezenformasyon arasındaki farkın belirsizleştiği sosyal medya ortamlarında, popüler kültürün ve trendlerin etkisiyle paylaşım rüzgârına kapılan herkes; kaynağı bilinmeyen bilgilere, videolara, ses kayıtlarına ve haberlere, muhakeme etmeden inanıyor ve bunları düşünmeden paylaşıyor. Dolayısıyla da var olan bilgi kirliliğine hizmet etmiş oluyor. Bu sebeple yalan haber, günümüzde mücadele edilmesi gereken ciddi sorunların başında geliyor.
Yalan Haberle Nasıl Mücadele Edilmeli?
Yalan haberle mücadelenin temel taşı, her ne olursa olsun bilgiye kolayca ulaşmaya çalışmak değil, “doğru ve güvenilir bilgiye” ulaşmak için çabalamaktır. Peki, hangi bilgi doğru ve güvenilir, bunu nereden bileceğiz? Bunun için biraz zaman ayırmak ve önemli bazı kullanım alışkanlıkları edinmek gerekiyor.
Öncelikle “Eleştirel bir bakış açısı edinmek”, “doğrulanmamış bilgileri paylaşmamak”, özellikle sosyal medyada karşılaşılan “bilgilere sağlıklı bir şüphe ile yaklaşmak” ve “bilgiye ulaşılan kaynaklar hakkında fikir sahibi olmak” yalan haberle mücadele kapsamında yapılması gerekenlerin başında geliyor. Bunlara ilaveten paylaşım yapmadan önce “genel bir araştırma yapmak ve ulaşılan bilgileri en az 3 farklı güvenilir kaynaktan teyit etmek” de doğru bilgiye ulaşmanın olmazsa olmazını oluşturuyor. Örneğin, TinEye ve Google Tersinden Görsel Arama araçları ile bir fotoğrafın ne zamana ait olduğu ve daha önce yayınlanıp yayınlanmadığı bilgisine erişmek mümkün.
Bazı web siteleri parodi, reklam veya sahte haber yapma ve yayma amacıyla kuruluyor. Sosyal medyada zaten “troll” olarak adlandırılan, art niyetli kişi ya da grupların bu işe kendilerini adadıkları biliniyor. Yani, sadece yalan haberler ve resimler üretmek ve sosyal paylaşım ağlarında insanları yanıltmak ve yönlendirmek amacıyla çalışan pek çok insan var(!). Tek başına bu bilgiye sahip olmak bile, "Neden internet ortamında her bilgiye inanmamalıyız?" sorusunu cevaplamaya yetiyor.
İnternet Okuryazarlığı konusunda gerekli donanıma ve bilince sahip olunmadığı takdirde, İnternetteki yalan ve yanıltıcı haber, resim ve videolara inanma ihtimali çok yüksek. Bütün bu sebeplerle, ancak iyi bir İnternet Okuryazarı İnternet ortamında karşılaştığı içerikleri analiz etmede, doğru ve yanlışı, erişilen içeriğin niteliği ve kalitesini ayırt etmede beceriklidir.